Güncelleme Tarihi: 18 Ocak 2021

Gösterim: 775

“Doğu Akdeniz'de Kriz ve Çatışma” Konulu Online Söyleşi Düzenlendi

Siyasal Bilgiler ve Ombudsman Topluluğumuzca KKTC ve Doğu Akdeniz hakkında önemli bilgilerin ele alındığı program düzenlendi. Moderatörlüğünü Üniversitemiz Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Altuğ Günar’ın yaptığı söyleşiye konuşmacı olarak Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. İsmail Şahin ve Üniversitemiz Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Kürşad Özekin katıldı.

Program Dr. Öğr. Üyesi Altuğ Günar açılış konuşması ile başladı. Günar yayında Doğu Akdeniz’deki son dönem gelişmelerin ve aktörler arası etkileşimin ve Doğu Akdeniz’in geleceğine ilişkin konuların ele alınacağını belirtti.

Günar’ın “Genel olarak bir perspektif çizmek istersek Doğu Akdeniz’de neler ön plana çıkıyor ve nelerin altını çizmek gerekiyor” sorusuna Doç. Dr. İsmail Şahin cevaplandırdı. Şahin, “Doğu Akdeniz meselesi dediğimiz zaman Kıbrıs ve etrafını ele alırız ama konu daha derindir. Deniz yetki alanları çerçevesinde sorunlar vardır. Doğu Akdeniz meselesini sadece doğalgaz ya da enerji olarak düşünmemek gerekir.  Yunanistan, Fransa ve birkaç ülke böyle düşünüyor fakat Türkiye için önemli olan iki mesele vardır. Kıbrıs Türklerinin hakları 2003 yılından itibaren bile isteye gasp ediliyor olması ve Türkiye’nin denizlerdeki egemenlik haklarının gasp ediliyor olmasıdır. Dolayısıyla Doğu Akdeniz ve Ege’de doğalgazdan önce   balıkçılık haklarımızı olsun, deniz ulaşımına ilişkin haklarımız olsun ve bunun gibi birçok konuda haklarımızı muhafaza etmemiz gerekiyor. Bunlardan sonra deniz tabanında yer alan enerji Türkiye’nin gündemini işgal eder. Enerjiye gelene kadar Türkiye’nin savunması gereken birçok mesele söz konusudur. “dedi.

Günar’ın “Güncel tartışmalar bağlamında Türkiye ile Yunanistan arasında bu alanda ortaya çıkan görüşmelerde öne çıkan konular nelerdir?” sorusuna ise Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Kürşad Özekin cevaplandırdı.

Özekin, “Türkiye ile Yunanistan arasındaki şimdiye kadar yapılan 60 görüşmeden bir netice çıkmadı. Türkiye’nin olaya bakış tarzı hem silahsızlanma, yetki alanlarının belirlenmesi ve kara sularının görüşülmesi; karşı tarafının tutumu ise deniz yetki alanındaki uyuşmazlığın çözülmesine ilişkin. Ancak hem Kıbrıs, hem Ege meselesinde ve enerji boyutu olan Doğu Akdeniz meselesinde olumlu bir gelişme çıkabileceğini düşünmüyorum. Bu mesele çok daha ileriye doğru yani AB’nin müdahil olmasıyla sorunlaştırılmıştır. Türkiye’nin tezlerini savunabilmesi ve bunu destekleyecek bir destek tam olarak yok gibi ve Türkiye bu konuda yalnız hareket edecek gibi gözüküyor. Fransa’nın aslında Akdeniz barışı altında Fransız hegemonyası destekler bir tutumu var. Görüşmelerden bir netice çıkacağından ümit var diyemem. Yunanlar diplomasi alanını çok iyi kullanıyor. Bu kamu diploması alanını Türkiye’nin çok iyi kullanması ve kendine taraf bulması gerekmektedir.” dedi.


Fotoğraflar