Güncelleme Tarihi: 27 Nisan 2021

Gösterim: 618

Rektörlüğümüz Tarafından "Milli Devlete Giden Yolda I.TBMM" Konulu Söyleşi Düzenlendi

Millet iradesinin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin  açılışının 101. yılında Rektörlüğümüz tarafından "Milli Devlete Giden Yolda I.TBMM" konulu söyleşi düzenlendi. Moderatörlüğünü Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu'nun yaptığı programa konuşmacı olarak Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Karayaman, Sinop Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Yazıcı ve Üniversitemiz Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cemile Şahin katıldı.

Söyleşi Bünyamin Kocaoğlu’nun Milli Mücadele ve TBMM’ye dair bakış açısını dile getirmesiyle başladı. Kocaoğlu, “Bizim Milli Mücadelemizde İstiklal Harbi son derece önemli bir yere sahip ancak Milli Mücadelemiz sadece askeri bir operasyon değil. Bizim Milli Mücadelemiz milli devlet kurma mücadelesidir. Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da çok güzel bir şey der; “ Ben kurtuluşu yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmakta gördüm.” Ben buradan hareketle şöyle diyorum, evet işgal ve işgalde kurtarılacak bir Anadolu meselesi bizim Milli Mücadelemizin olmazsa olmazı bunu kesinlikle kabul ediyorum ve bunun asla önemini azaltmak istemiyorum.  Ancak askeri olarak süren Milli Mücadelenin yanı sıra Mustafa Kemal Paşa ve kurmayları yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması aşamasının her aşamasını planlamışlardır. Bu kısım da Milli Mücadelenin önemli bir bölümüdür.” dedi.

Söyleşi Serkan Yazıcı’nın milli devlet kavramına ilişkin konuşması ile devam etti. Yazıcı, “ Ülkemiz işgale uğrasa ve bir vatandaşa ne yapacağını sorsanız muhtemelen cevabı askeri bir mücadele olurdu ancak bu soruyucu Mustafa Kemal’e sorsanız cevabı “Cumhuriyeti kurarım olurdu”. Çünkü eylemlerine baktığımızda bunu görüyoruz. Bir meşruiyet arayışı içerisinde kongreler kuruyor ve birçok eylemi ile bunu gerçekleştirdiğini görüyoruz. Milli devlet algısı nasıl oluştuğuna gelirsek, Dünya’da oluşmaya başlayan bu trend 19. yüzyılda ortaya çıkıyor. Temelinde ise Fransız İhtilali bulunmaktadır. Bu dönemden sonra tohumları atılan düşünce millet olma noktasında geleceğe beraber bakma olmuştur.  Meclisin açılmasına da baktığımızda bizde de benzer bir bakış açısı olduğu görülmektedir. Ulus devletin Türkiye Cumhuriyeti’ne sirayet ettiğini bu noktadan anlıyoruz.” diye konuştu.

İradeyi milliye kavramının milli mücadele sürecindeki yerine ilişkin ise Mehmet Kar söz aldı. Kar, “Mustafa Kemal Paşa silahlı bir direnişi örgütleyerek milli uyanışı tetiklemek istiyordu. Bu sürecin yapılma aşamasında ise Atatürk’ün mükemmel bir strateji uyguladığını görüyoruz. O karanlık ortamdan Atatürk iradeyi millete dayandırarak, iradeyi milliye ruhunu oluşturmuştur. Milleti özne yaparak açılış yılını kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile süreç taçlandırılmıştır.” ifadelerini kullandı.

Söyleşide son olarak ise TBMM’nin niteliklerine ilişkin olarak Cemile Şahin konuştu. Şahin, “TBMM’nin hikayesi özgürlüğe ve bağımsızlığa sahip olarak hayat sürdüğümüz coğrafyamızda 100 yıl önce yaşanan kaostan kurtuluşumuzun hikayesidir. TBMM asırladır bu topraklarda yaşayan milletimizin varlığına son verilmesi ihtimaline karşı milli birliği ve milli iradeyi tesis ederek bu coğrafyayı işgalden ve kaostan kurtarmış ve milletimizi yeniden özgür ve bağımsız bir hale getirmeyi başarmıştır. Meclisin niteliklerine baktığımızda TBMM yasama, yürütme, yargı yetkilerini kendisinde toplamış kuvvetler birliği temeline göre kurulmuştur. Günümüzdeki koşullarla değerlendirdiğimizde demokrasiye uygun olmamasına rağmen yaşanılan dönemin koşullarınının olağan dışı durumundan dolayı kuvvetler birliği ilkesinin hakim olduğunu görmekteyiz. Görev süresi boyunca kısıtlı imkanlarla halk için her alanda hizmet edilmeye çalışılmıştır. “dedi.


Fotoğraflar