Üniversitemizde “Depremler ve Türkiye’nin Riskleri: Jeofizik Bakış” Temalı Seminer Düzenlendi

Bir asır önce; vatan evlatlarının özündeki cevheri Türkiye Cumhuriyeti olarak ortaya çıkaran, bir arada ve bağımsız olarak yaşama azim ve iradesi kırılmadıkça bir milletin asla yok edilemeyeceğini ispat eden aziz milletimiz, Cumhuriyetimizin ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı olarak taçlandıracaktır. Bu kapsamda, Üniversitemiz bünyesinde 2024 yılı içerisinde "Türkiye Yüzyılının Başında" temalı seminer serisi yapılması planlanmıştır.

“Türkiye Yüzyılının Başında” seminer serimizin ilki olan, Türkiye’nin önde gelen sismologlarından Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Öncel’in davetli konuşmacı olduğu “Depremler ve Türkiye’nin Riskleri: Jeofizik Bakış” temalı seminer, Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Boz’un katılımıyla gerçekleştirildi. 

Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleşen seminere Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Alpaslan Serel, Prof. Dr. Feyzullah Temurtaş ile Prof. Dr. Ebru Kaya Mutlu, Genel Sekreter Vekilimiz Faruk Küçük, akademik ve idari personelimiz, basın mensupları, vatandaşlar ve öğrenciler katılım gösterdi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımız için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan seminerin açılış ve selamlama konuşmalarını Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Boz gerçekleştirdi. Bizatihi yakın çevresinden verdiği kayıplarla deprem acısını derinden yaşadığını ifade eden Rektörümüz, “Türkiye Yüzyılının Başında” seminer serimizin böylesine anlamlı bir programla başlamasının önemini vurguladı. 

Seminerin davetli konuşmacısı Prof. Dr. Ali Osman Öncel, gerçekleştirdiği sunum ile depremlerin ve Türkiye'nin bu doğal olaylarla karşılaştığı risklerin jeofizik perspektifini ele aldı. Türkiye'nin sismik konumu ve fay hatlarının potansiyel yıkıcı etkileri üzerinde duran Öncel, “depremlerin etkilerini kavramak ve depremlerle baş etme stratejilerini bilimsel temellere dayandırmak, toplumsal bir sorumluluktur” dedi. Deprem bilimine bireysel olarak vatandaşların da katkıda bulunabileceğini belirten Öncel, “vatandaş sismolojisi” modeli ile sosyal sorumluluğumuzu yerine getirebileceğimizi ifade etti. Yaşam alanlarının sağlam zemin üzerine kurulmasının hayati öneme sahip olduğu belirten Öncel, “Türkiye, aktif fay hatları üzerinde ve büyük bir deprem riski altındadır. Binaların sağlam olması bu konuda çok önemli. Zayıf zeminler üzerine kurulu binaların güçlü depremlerde yıkılması kaçınılmaz sondur. Maalesef mevcut yapı denetimleri zemin konusunda da yetersizdir. Bu bağlamda kentsel dönüşüm büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Yüzyılının Başında” seminer serimizin ilki olan “Depremler ve Türkiye’nin Riskleri: Jeofizik Bakış” temalı seminer, konuklardan gelen soruların cevaplandırılmasının ardından günün anısına çekilen hatıra fotoğrafı ile son buldu.