Güncelleme Tarihi: 18 Temmuz 2021

Gösterim: 675

Üniversitemiz Tarafından "5. Yılında 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" Paneli Düzenlendi

Üniversitemiz tarafından hain darbe girişiminin yıl dönümünde 5. Yılında 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü konulu panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Şahin’in yaptığı panele, 15 Temmuz Gazisi Mehmet Emin Ertaş ve Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Celalettin Yanık konuşmacı olarak katıldı. 

Panelde ilk olarak 15 Temmuz Gazimiz Mehmet Emin Ertaş söz aldı. Hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadıklarını anlatan Mehmet Emin Ertaş “15 Temmuz sıcak ve karanlık başlayan bir geceydi. Rabbime şükürler olsun ki sabahın güneşiyle topraklarımız tekrar aydınlığına kavuştu. Darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra Fatih’te çevremde bulunan insanların düşünceleri her ne olursa olsun Vatan Caddesine savunmaya indiler. Vatan Caddesinin güvenliğinden emin olduktan sonra valiliğe doğru yürüdük. O dönem görevde bulunan valimiz Sayın Vasip Şahin’in de güvende olduğunu anladığımızda içimiz biraz daha rahatladı. Saat 22.00 civarında bayrakları sırtımıza alarak Büyükşehir Belediyesi’ne doğru yol aldık. Giderken İstiklal Marşı okuyarak ve tekbirler getirerek ilerledik. Belediyenin önüne vardığımızda bir kardeşimiz ayağından vurularak düştü. 2-3 metre ilerlemeden bir başka kardeşimiz göğsünden vuruldu. Kelime-i şehadet getirerek nasıl olsa öleceğim ama bu tanklar, bu hainler sabah güneşi görmeyecek diyerek hızlı bir şekilde koştum, on beş metreden mermi yedim. Vurulduktan sonra aklıma gelen ilk şey şu oldu: Ya Rabbi benden düşen her damla kan, hangi bitkinin, hangi ağacın dibine düştüyse helal olsun. Bu kurşunu bize sıkanlara, bu ülkenin ekmeğini yiyerek bu zalimliği yapan insanlara da ben hakkımı helal etmiyorum. Allah bana gaziliği nasip etti. Gaziliğe layık şekilde yaşamayı da bana nasip etsin diyorum. Bizler zor bir gece atlattık. Ben bu toprakların bizlere miras değil emanet olduğunu düşünüyorum. Bu toprakları en iyi şekilde gelecek nesillere bırakmak konusunda elimizden geleni yapmakla mükellefiz. Ölüm, hak, miras helaldir ama emanete dokunamayız. Emaneti bir sonraki nesillere ulaştırmak bizim görevimizdir. Bizi seyreden annelerimiz, kız kardeşlerimiz vardır. Onlardan da bir ricam var. Biz erkekler rahat yataklarda ölmek zorunda değiliz. Bizleri korkak yetiştirmesinler. Onların bize vermiş olduğu cesaretle biz bu dünyadan çok daha fazla şehadeti seviyoruz. Şehadet bizim için bir şereftir. Bu ülkede şehit, gazi olmak bir şereftir. Benim ayak tarağım yok ama hamdolsun ki vatanımda bayrağım dalgalanıyor.” dedi.

Panelin ilerleyen dakikalarında 1960’dan 15 Temmuz 2016’ya kadar yaşanan darbelerin sosyolojik açıdan değerlendirmesini Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Celalettin Yanık anlattı. Yanık, “Mehmet Emin Bey’in anlattıklarının satır aralarında 15 Temmuz darbe girişiminin sosyolojisi de ortaya çıkmış oldu. “Bizi korkak yetiştirmesinler” sözü açıkçası diğer fiilen gerçekleşmiş darbeler ile darbe teşebbüsleri arasındaki farkı burada ortaya koymuş oldu. Çünkü 1960 darbesine ya da 1982 darbesine baktığımız zaman ortaya çıkan şey bir tarafta toplumsal bir tabanın olmamasıydı. Toplumsal tabandan kastımız da şudur ki; 15 Temmuz’u, 15 Temmuz haline dönüştüren olgu açıkçası insanların farklı görüşlerden, farklı inanışlardan olsa dahi her birinin bu darbeye “hayır” deme cesareti gösterdiği bir dönemi ifade ediyor. Çünkü 1960 ve 1982 darbesi Türkiye’de millet dediğimiz ögenin darbelere karşı sessiz kalır anlayışının bir kalıp haline geldiğini gösteriyor. 15 Temmuz’da ise bir meydan okuma olduğu görülür. Bu da açıkçası Türkiye’de toplumsal alanda hâlihazırda bir dönüşümün fitilini ateşlemiş oldu. Artık insanlar eskisi gibi bir korku cumhuriyetinin oluşturulamayacağı, bir kalkışmanın cevapsız kalmayacağı anlayışı adeta zihinlere nakşedildi” dedi. 

Panelin sonunda Moderatör Doç. Dr. İsmail Şahin söz alarak “Allah, bu vatan için her hâl ve koşulda emek harcayan, ter döken tüm kardeşlerimizden, vatandaşlarımızdan razı olsun. Ülkemiz bu günlere kolay gelmedi. Kurtuluş Savaşından beri birçok badireyi atlatarak bugünlere geldi. Mehmet Emin Bey’in de dediği gibi bu bir emanet. Bu emanete çalışarak, çabalayarak, en güzel şekilde sahip çıkabiliriz. Bu toprakların vatan olmasında geçmişten günümüze emeği geçen tüm şehitlerimizden, gazilerimizden, merhum ve merhumelerden Allah razı olsun, Allah cümlesine rahmet eylesin” dedi. Üniversitemizin YouTube kanalından canlı olarak yayınlanan panel izleyicilerden büyük beğeni topladı.


Fotoğraflar